7 Haziran 2013 Cuma

Sen Olmasan


Sen olmasan... 
Seni bir lâhza görmesem yâhut, 
Bilir misin ne olur? 
Semâ, güneş ebediyyen kapansa, belki vücud 
Bu leyl-i serd ile bir çâre-i teennüs arar, 
Ve bulur; 
Fakat o zulmete mümkün müdür alıştırmak 
Bütün güneşle, semâlarla beslenen rûhu, 
Bu rûh-ı mecrûhu? .. 

Sen olmasan... 
Seni bulmak hayâli olsa muhâl, 
Yaşar mıyım dersin? 
Söner ufûlüne bir lâhza kaail olsa hayâl; 
Soğur, donar, kırılır senden ayrılınca nazar 
Ne hazin 
Gelir hâyât o zaman hem vücûda hem rûha, 
Yaşar mıyız seni kaybetsek âh ben, kalbim, 
Bu kalb-i muztaribim? 

Sen olmasan... 
Bu samîmî bir îtirâf işte; 
Sen olmasan yaşayamam: 
Seninle rabıtamız hoş bir îtilâf işte; 
Fakat bu râbıta hâlî mi rûhu ezmekten? ... 
Akşam 
Gurûba karşı düşündüm sükûn içinde bunu: 
Fenâ değil sevişip ağlamak, fakat heyhât, 
Bükâya değse hayat! ..

Tevfik Fikret